Doğu'da devlet ne yapıyor

KELİME SEÇMEKTE ZORLANIYORUM
Saadet Partisi Kırıkkale İl Başkanı Faruk Vurgun son günlerde yaşanan olayları değerlendirdi. Vurgun açıklamasında “Sağlam zemine oturtulmayan bir barış süreci Türkiye’yi ya bölünmeye ya da daha büyük çatışmalara sürükler demiştik. Üzülerek ifade ediyorum ki geçen süre bizi haklı çıkarmıştır. Türkiye bugün kritik bir noktaya gelmiştir. Adeta yol ayrımındadır. Yollar kesiliyor ve 15-20 gündür Bingöl-Diyarbakır yolu kapalı. İnsanlar dağa kaçırılıyor, çocuklar dağa çıkarılıyor. Yer yer öldürme olayları cereyan ediyor. Kalekollar kurulmaya çalışılıyor ve diğer yandan da barış değil, savaş çığlıkları yükseliyor. Bunlar ülkenin gerçekleri olduğu için üzülerek ifade etmek durumundayım. Bayrak indiriliyor devlet ne yapıyor? Ne yapabiliyor? Emin olun kelime seçmekte zorlanıyorum. Telaffuz da daha da zorlanıyorum” diye konuştu. Bayrak olayını şiddetle telin ediyorum. Bu ülkeyi acziyete düşüren hükümeti de şiddetle kınıyorum. Bu aziz milletimiz, bu şehitler diyarı bu duruma müstahak değil. II. Mahmut’un o tarihi sözünü sizlere hatırlatmak istiyorum. ‘Ya devlet başa, ya kuzgun leşe” diye konuştu.

BASİRET, FERASET VE DİRAYET SAHİBİ OLMALI
Cumhurbaşkanı adayı kriterlerini de açıklayan Vurgun, “Bütün bunları vesile bilerek diyecekler ki ‘Tayyipçi misiniz, Çatıcı mı?’ İşte biz bir kez daha cevap veriyoruz. Biz ne şucuyuz, ne bucuyuz. Biz Milli Görüşçüyüz. Bizler, kişiler üzerinden değil, ilkeler prensipler üzerinde siyaset yaparız. Adamın adına değil, hak ve batıl mücadelesindeki yerine, duruşuna bakarız. Milli Görüş bugüne kadar körü körüne kimsenin peşine takılıp gitmemiştir. Bundan sonra da inşallah körü körüne birilerinin peşine takılarak gitmeyecektir. Biz vagon değil bu ülkenin lokomotifiyiz. Çünkü bizim prensiplerimiz ve ilkelerimiz vardır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de adayların boyuna posuna, kaşına gözüne değil ilkelerimize uygun olup olmadığına bakarız. Cumhurbaşkanın basiret, feraset ve dirayet sahibi olmalı” dedi.

BÖLGE BİLEREK İSTİKRARLAŞTIRILDI
Türkiye’nin Musul konsolosluğuna yönelik menfur baskını şiddetle kınadı. Bu noktada yapılması gereken ilk işin, rehin alınan vatandaşlarımızın sağ salim Türkiye’ye intikalinin sağlanması olduğunu belirten Vurgun, ancak bunu yaparken, Türkiye’yi ateş çemberinin içine çekmek isteyen sinsi planlara karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Vurgun, gelinen noktada yapılacak ilk işin rehine vatandaşların sağ salim Türkiye’ye dönüşünün sağlanması olduğunu vurgulayan Vurgun, silahlı bir müdahalenin Musul`daki rehinelerin hayatlarını riske edeceği uyarısında bulundu. Vurgun, kalıcı sonuçlar alınabilmesi için AKP Hükümeti’nin mevcut batı yanlısı dış politikadan bir an evvel vazgeçerek, hızla bölgesel işbirliğini arttıracak politikalara öncelik vermesi ve bölgede istikrarın tesisi için çalışması olduğunu bildirdi.

ÇARE BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ
Vurgun, konuşmasının devamında “Maalesef kaos ve kargaşa ortamının oluşmasında AKP iktidarının, Batı endeksli dış politikalarının da büyük katkısı olmuştur. Son 10 yılda Irak istikrarsızlaştırıldı, Suriye istikrarsızlaştırıldı, Libya istikrarsızlaştırıldı. Bugün tüm bu ülkelerde düzen yerine tam bir kargaşa hakim. Eli silahlı gruplar cirit atıyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bu ortam enerji kaynaklarını ve enerji güzergahlarını kontrol etmek isteyen emperyalist odaklar tarafından bilinçli olarak oluşturuldu. Çünkü Batı, Doğu’daki bu kaostan besleniyor. AKP iktidarı da maalesef son yıllardaki dış politikalarında, İslam ülkelerine öncülük etmek yerine, Batılı ülkelerin planlarına alet olmuştur. Bu yüzden bölgemizde oluşan kaos ve kargaşa ortamının sorumlularından biri haline gelmiştir. Dış politikada ortaya konan yaklaşımın, Türkiye`yi gereksiz düşmanlıkların ve terörist saldırıların hedefi haline getirdi.” dedi.